15 Temmuz’dan sonra ‘FETÖ’cü oldukları gerekçesiyle sadece ordu ve Emniyet’ten ihraç edilenlerin sayısı 50 bini aştı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan AKP Genel Başkan yardımcısı Mahir Ünal, AKP’de FETÖ’yle bağlantılı kimsenin kalmadığını iddia etti. Selçuklu ve Osmanlı imparatorluğunun çöküşünde önemli bir rolü olduğu bilinen tarikat ve cemaatler surusuna da cevap veren Ünal, Bizim Osmanlı geleneğimizde de devlet asla dini grupları kendi yapısına yaklaştırmamış. Bizim geleneğimizde devlet her zaman bu gruplara karşı bir mesafede olmuştur ama saygısını da korumuştur. ifadelerini kullandı
Ünal, katıldığı bir televizyon programında, “Tarikat-Cemaatler tekrar devleti ele geçirebilir mi?” sorusuna “Osmanlı devletinde ve bizim geleneğimizde devlet asla dini grupları kendi yapısına yaklaştırmamış, dini gruplar da devlete yakın olmamışlardır.” yanıtını verdi.
Ünal, “17-25 Aralık’tan sonra AKP bütün kongrelerinde, belediye ve genel seçimlerde kılı kırk yardı, ince eleyip sık dokudu ve bu yapıyla ilişkisi olan kimseyi partiye yaklaştırmadı. Bu yapıyla ilişkisi olanlar da 17-25 Aralık’tan sonra zaten AKP’den ayrıldılar.” ifadelerini kullandı.
Mahir Ünal, CNN Türk’te katıldığı programda “FETÖ konusunda devlet içinde ciddi bir temizlik yapıldı mı?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“17-25 Aralık’tan sonra AKP’den kimler ayrıldı? Bunlar nereye gittiler? Bunların hepsi biliniyor. Bunları isim isim sayabiliriz, bunların kim olduğunu kamuoyu biliyor. 17-25 Aralık’tan sonra AKP bütün kongrelerinde, belediye ve genel seçimlerde kılı kırk yardı, ince eleyip sık dokudu ve bu yapıyla ilişkisi olan kimseyi partiye yaklaştırmadı. Bu yapıyla ilişkisi olanlar da 17-25 Aralık’tan sonra zaten AKP’den ayrıldılar. Hatırlayın Hami Yıldırım’lar, Hakan Şükür’ler, İlhan İşbilen’ler, Muhammed Çetin’ler… Bir sürü isim sayabilirim. Defoldu gittiler. Bunların nerede oldukları ve nereye gittikleri de yargının ve savcıların, Türk yargısının meselesidir.”
Devletin içerisinde de temizliğin büyük oranda yapıldığını aktaran Ünal, “Devlet büyük bir titizlikle bunlarla ilgili temizliğe dikkat ediyor ve temizlik yapıyor. 17-25 Aralık’tan sonra biz bu hassasiyeti gösterirken Cumhuriyet Halk Partisi tam tersine bu yapıya açıklamalarıyla yaklaşımlarıyla adeta kalkan oldu, sahte tapeler yasaya aykırı, hukuk dışı şekilde TBMM çatısı altında Kemal Kılıçdaroğlu tarafından kullanıldı maalesef. 15 Temmuz’dan sonraki süreçte de FETÖ’cüleri yargılayan mahkemeler bizzat CHP sözcüleri tarından itibarsızlaştırıldı.” diye konuştu.
Mahir Ünal, “Cemaat veya tarikatların devleti tekrar ele geçirmesinin önüne geçmek için ciddi bir irade var mı?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
DiNi GRUPLARA OSMANLI DA KENDİNE YAKLAŞTIRMADI, BİZ DE MESAFELİ OLDUK
“Bizim Osmanlı geleneğimizde de devlet asla dini grupları kendi yapısına yaklaştırmamış, dini gruplar da devlete yakın olmamışlardır. Bizim geleneğimizde devlet her zaman bu gruplara karşı bir mesafede olmuştur ama saygısını da korumuştur. Bu gruplara karşı devlet düşmanlık da etmemiştir. Bu konuda devlet son derece hassas. Dini yapıların devlet içinde yapılanmasına asla müsamaha gösterilmemelidir. Çünkü eğer bir yapı devlet içinde yapılanmak istiyorsa bu ister dini olsun ister başka anlamlarda olsun buna zaten müsaade etmez. Devletin kendi iç hiyerarşisi, hukuku ve düzenlemesi vardır. Buna müsaade ettiğiniz anda devlet dediğiniz şeyi zaten ortadan kaldırırsınız.”
Kaynak: Haber Oku