İstanbul Jüçükçekmece'de 22 yıldan bu yana 14 çeşidi bulunan ölümcül 'NCL' hastası kızının başından ayrılmayan 44 yaşındaki anne Kadriye Hacıoğlu; "Anneler Gününü, bayramları, özel günleri sevmiyoruz. Çünkü çoğumuzun kayıpları var. Bu hastalık yüzünden çocuklarımızı kaybettik. Başkaları için güzel, anlamlı gün olabilir ama bizim için acı bir gün dedi.
Kadriye Hacıoğlu, aralarında akrabalık bağı bulunmayan eşinden dünyaya getirdiği iki kızından Cemre Nur ve ardından Meliste 'beyincik erimesi' olarak da nitelendirilen NCL (Nöronal Ceroid Lipfouscinosis) hastalığına yakalandı. Hacıoğlu, sağlıklı doğum ve gelişim gösteren, yaşıtları gibi konuşmaya, yürümeye başladığı halde bir süre sonra adım atamaz, el boyun başta olmak üzere tüm vücudu işlev göremez hale gelen iki kızına dünyada çok nadir görülen, adını daha önce hiç duymadığı ölümcül NCL teşhisi konulması ile yıkıldı. İki kızdan Melis, bitkisel hayata girdikten sonra yaşama veda ederken, Kadriye Hacıoğlu, başından bir an ayrılmadığı, oksijen tüpü ve solunum cihazına bağlı kızı Cemre Nuru yaşatabilmek için çaresizlik içerisinde kıvranırken, bu hastalık ile ilgili tedavideki gelişmeleri kendi çabalarıyla geliştirdiği İngilizce ile izlemeye çalıştı.
Yataktan kalkamayan bilinci açık olmayan kızı Cemre Nurun saçını her gün tarayarak ona hastalığın simge renkli mavi renkli toka takan Kadriye Hacıoğlu, yaklaşan Anneler Gününü kendisi gibi bütün hasta çocuk annelerinin sevmediğini söyledi. Hacıoğlu, NCL hastalarının anneleri adına ortak bir şey söylemek istiyorum; Anneler Gününü, bayramları, özel günleri sevmiyoruz. Çünkü çoğumuzun kayıpları var. Bu hastalık yüzünden çocuklarımızı kaybettik. Başkaları için güzel, anlamlı gün olabilir ama bizim için acı bir gün. Yani gelmesini istemediğimiz günlerden biri dedi.
Kızı Cemre Nurun 21 yaşına girdiğini, onun başucunda böyle 20 yıl Anneler gününün geçtiğini belirtirken, Ben küçük kızımı da kaybettim aynı hastalıktan. O yüzden bizim acımız, kalp ağrımız daha çok. O yüzden biz bu günleri sevmiyoruz yani diye konuştu. Henüz tedavisi bulunmayan kızı ile aralarında özel bir bağ bulunduğunu anlatan Kadriye Hacıoğlu, şöyle devam etti:
TEK İSTEĞİMİZ ENZİMİN GETİRİLMESİ
Çocuklarımız hasta; beyin, vücut olarak yıkıma uğramış olsa da hala duyguları var, hissediyor, Işığı, gürültüyü, bizi algılıyorlar. Şimdiye kadar devletten hastalığımızla ilgili bir şey istemedik. Tek isteğimiz her türlü imkanın bulunduğu Türkiyede de genetik ile ilgili hastalıkla ilgili araştırmanın yapılması. Bizim için zaman çok önemli. Bekleyecek zamanımız da yok. Anneler Gününde NCL tip 2 hastası erken aşamadaki çocuklar için bir hediye anlamında haber var. Geçtiğimiz hafta bir şirketin geliştirdiği Cerliponase ALFA BMN 190 isimli enzim ABDde onay ve ruhsat aldı. 2 ay içinde de Avrupada da onay alacak. Ondan sonra burada Hacettepe Üniversitesinde enzimin verileceğini biliyoruz. Türkiyede bu hastalıktan etkilenen 17 aile var. Bu anneler gününde diğer NCL anneleri ile ortak karar olarak devlet ve Sağlık Bakanlığından bu enzimin getirebilmesi için işlemlerin hızlandırılmasını rica ediyorum.
Anne Hacıoğlu, çocukların sağlıklı gelişim gösterirken 2 veya 4 yaşından itibaren ortaya çıkarak hızla ilerlediğini görme, sonra yutma işlevlerinin yok olduğunu, vücudun yatağa bağımlı hale geldiğini anlattı. Midesinden beslenen kızı için Küçükçekmece Belediyesi'nden belli aralıklarla fizik tedavi için görevli geldiğini, annesi ile 24 saat dönüşümlü başucunda beklediklerini, 2-3 saatte bir pozisyonunu değiştirdiklerini, enfeksiyonlara karşı sürekli temiz tutmak zorunda olduklarını ekledi.