'PKK sizi tükürüğünde boğar' sözünü IŞİD'e karşı söyledim!

Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklanan, hakkında 'terör örgütüne üye olmak', 'terör örgütü propagandası yapmak' ve 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet' suçlamalarıyla 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan HDP'li Zeydan'ın yargılamasına güvenlik nedeniyle alındığı Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Abdullah Zeydan, davanın ilk duruşmasına avukatları ile birlikte katıldı. Duruşmayı HDP milletvekilleri Ahmet Yıldırım, Feleknas Uca, Nihat Akdoğan ve Ziya Pir de izledi.

'TEKRAR ÇÖZÜM SÜRECİNE DÖNÜLECEĞİ GERÇEKLİKTİR'

Duruşmada savunması alınan Abdullah Zeydan, dokunulmazlığının hukuka aykırı bir şekilde kaldırılmasının yargının talebi ile yapılmadığını söyleyerek, "Cumhurbaşkanı'nın yaptığı açıklamalar üzerine siyasi bir kararla dokunulmazlığımız kaldırıldı. HDP dokunulmazlıkların tamamen kaldırılması için parlamentoya teklif sunmuştur. Ancak bu kabul etmemiştir. Ben yasama yetkilerimi kullanmak istiyorum. Sizin yargılama yetkiniz, benim yasama yetkimi ortadan kaldıramaz. Mahkemeleri tanımadığım yönünde yapılan iftiralar, hükümetin yaydığı manipülasyonlardır. Devletin bir parçası bizatihi benim. Benim yargı erkini tanımamam, misyonuma aykırıdır. Yargı erki, yasamanın üstünde değildir. Tutukluluğum bilinçli bir şekilde uzatılıyor. Milletvekillerini tutuklayan yargı değil, siyasi iktidarın kendisidir. Aşamaların tümünde yargı siyasete alet edilmiştir. Siyasal iktidarın yargı üzerinde baskısı aşikardır. Böyle bir yargı kurumundan adalet beklemek lüks olur. Tekrar bir çözüm sürecine dönüleceği bir gerçekliktir. Daha fazla ölüm olmaması için her canlı kalkan eylemini anlamlı buluyorum. Ben ve partim Kürt sorununun devletin üniter yapısı korunarak, demokratik, sivil yollarla çözüleceğine inanıyoruz. Biz demokratik cumhuriyet için siyaset yapıyoruz. Her türlü şiddete karşıyız" dedi.

'PKK SİZİ TÜKÜRÜĞÜNDE BOĞAR' SÖZÜNÜ DEAŞ'E KARŞI SÖYLEDİM

Bütün yaşamanın çatışmalar ve acılar içinde geçtiğini belirten Zeydan, "Barış içinde yaşamanın ne kadar anlamlı olduğunu biliyorum. HDP çözüm sürecini yeniden canlandırmak için defalarca çağrı yaptı. Kardeş kanı akmamalıydı. 'PKK sizi tükürüğünde boğar' sözü manipüle edildi. Ben o sözü asla Türkiye halklarına ve devletine söylemedim. Bu sözlerim yandaş medya tarafından çarpıtıldı. Konuşmamın bütünü incelendiğinde devleti hedef almadığım görülecektir. Bu cümle DEAŞ'a karşı kullanılmıştır, o yönde bir tepkidir. Yaptığım konuşmanın hiçbir yerinde devlete ilişkin bir söz yoktur. Bu söz Türkiye'de DEAŞ'ın saldırılarına destek veren ve DEAŞ kastedilerek yapılan bir konuşmadır. Bu konuşmadan dolayı çok büyük sıkıntılar çektim. Sizin karşnıza çıkmadan mahkum edildim. Asla bir insanın bir damla kanının atmasını istemem.Linç edilmeme rağmen ülkenin geleceği adına kimseye kin ve öfke duymadım" dedi.

SAYIN BAŞKAN, DEĞERLİ MİLLETVEKİLLERİ

Milletvekili Abdullah Zeydan'ın savunması sırasında mahkeme heyetine hitap ederken yanlışlıkla, "Sayın Başkan, değerli milletvekilleri" ifadesini kullanması salonda gülüşmelere neden oldu. Zeydan, "Barışı isteyen jenerasyonun son temsilcisidir. Sayın Öcalan'ı tehdit olarak görmek birşey kazandırmaz. Hakkari'de üniversite öğrencileri bizi basın açıklamalarıne davet etti. Biz yolda yürürken bir zırhlı araç gelip, ateş etti. Bana 3 metreden gaz tüfeği ile ateş açıldı. Sol elim kırıldı. Elim cebimde olmasaydı muhtemelen yaşayamayacaktım. Hiç uyarı yapılmadan bize saldırı yapıldı. Şikayet etmeme rağmen takipsizlik kararı verildi. Bu olayda hem mağdur edildim, hem suçlandım" dedi.

Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, Abdullah Zeydan'ın 'terör örgütü üyeliği' ve 'terör örgütü propagandası yapmak'tan cezalandırılmasını talep etti. Avukat savunmalarının ardından ara kararlarını açıklayan mahkeme, Zeydan'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.