Baykal'dan 'aday mısınız' sorusuna yanıt

CHP eski genel başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, bugün Kırşehir’e gelerek CHP İl Merkezi’nde parti yöneticiler ve partililerle buluştu. Deniz Baykal bir gazetecinin "2019'da Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?" sorusuna, "Emir- kumanda zinciriyle aday çıkarmak olmaz. Bunu taban çıkaracak. Kimin etrafında birlik olunacağını millet kararlaştıracak" yanıtı verdi.


©

Deniz Baykal, CHP İl Başkanı Yılmaz Zengin ve kalabalık bir partilinin de bulunduğu toplantıda Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu geniş bir perspektiften değerlendirdi. Konuşmasının sonunda Baykal, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

ADAYLIĞI SORUSUNA YANITI

Deniz Baykal'a, bir gazeteci "Sayın Baykal, 2019'da başkanlık seçimi olacak. CHP bu süreçte nasıl bir siyaset uygulamalı? Kamuoyu bunu çok merak ediyor, Deniz Baykal 2019'da başkanlığa aday olacak mı?" sorusunu yöneltti. Baykal, bu soruya şu yanıtı verdi:

"Bir defa konuyu anlayalım. Bu sıradan bir başkanlık seçimi değil. Bu devletin, milletin geleceğiyle ilgili. Bizim, yüz yıllık Cumhuriyet birikimimizle, 'nasıl bir ülkeyle devam edeceğiz' sorusuyla ilgili, büyük bir karar. Bu karar 'Ben cumhurbaşkanı olacağım, falan olsun, sen olma' diye birilerinin kararıyla olacak iş değil. Bu kararı alması gereken milletin ta kendisi. Cumhurbaşkanı 'Ben böyle bir Türkiye modelini dayatacağım' diyor. Türkiye rahatsız ve bu rahatsızlığı ifade edecek insanı tayin etme yetkisi hiç kimsenin elinde, tekelinde değildir. Çok büyük bir sorumluluktur. Bir yöntem lazım. 'Şu kişi olsun.' Kim o belirleyecek kişiyi, falan parti genel başkanı. Böyle bir sorumluluk almak mümkün değil. Toplum kendi içinden bunun yöntemini belirleyerek çıkaracak. Herkesin kendi kafasına göre bir model var. Model için yönteme varmak lazım. Ondan sonra kim olur, kim olmaz, nasıl olacak diye konuşulması gerekiyor. Bunu taban çıkaracak. 'Ben birisini söyleyeceğim, onun etrafında birlik olun' böyle bir şey olur mu? Kimin etrafında birlik olunacağını millet kararlaştıracak. Talimatla birlik olunmaz. Siyaset tabur değil, emir- kumanda zinciriyle aday çıkarmak olmaz, taban çıkaracak. Tabandan gelen bir aday olsun böyle olursa başarı şansı olur diye düşünüyorum."

"TÜRKİYE TARİHSEL SÜREÇTEN GEÇİYOR"

Deniz Baykal, partililere yaptığı konuşmada Türkiye’nin çok önemli, tarihsel bir sürecin içinden geçtiğini ifade eden Baykal, “İnsanlar içinde yaşarken pek farkında olmazlar, normal hayatının devam ettiğini düşünür. Ama bambaşka şekillenir, oraya doğru gidiyoruz. Bunu bir anlayalım, değerlendirelim. Bize düşen görevler ne? Sorumluluklarımız ne ? Milletimize düşen, partilerimize düşen neler, ne yapmalıyız, nasıl yapmalıyız? Bunları kapsamlı bir şekilde değerlendirmeye ihtiyaç var. Önümüzdeki günler bu şekilde gidecek. Bol siyaset konuşacağız, konuşmak durumundayız. Tekrar tekrar bir araya geleceğiz. Kırşehir’e bundan sonra da geleceğim. Bu bir başlangıç, bir nezaket ziyareti. Bu ziyaretle ben Cumhuriyetimize sahip çıkan Kırşehirlileri selamlıyorum. Üstümüzde büyük sorumluluklar var, onu hep birlikte göğüsleyeceğiz” dedi.

ABD ÖRNEĞİ

Türkiye’de yapılan anayasa değişikliğine ABD’nin örnek verilmesini hatırlatan Baykal, “Amerika’daki anayasa ile hiç alakası yok. Amerika’da tek adam gibi gözüküyor, Başkanlık rejimi ama görüyorsunuz hakimler her yanlışa dur diyor. Senatosu var. Atılacak her adım milletin onayıyla oluyor. Milleti yok saymak mümkün değil” dedi. Baykal, “Bir referandum sürecini yaşadık. Söz konusu olan bir anayasa değişikliği sürecidir. Bu anayasa bugüne kadar Türkiye’de denenmiş, yapılmış anayasa değişikliklerine benzeyen bir değişiklik değil. Türkiye defalarca anayasa değiştirdi. Hiçbirinde bir kriz çıkmadı. Meclis’te partiler anlaştı. En önemli konularda işbirliği yaptık. Topluma yansıtmak bile gerekmedi. İhtiyaçtı, demokrasi, hukukun üstünlüğü ihtiyaçların daha iyi karşılanmasına yönelik değişikliği yaptık. Şimdi bu geçirilen anayasa değişikliği, 12 Eylül anayasasıyla ilgili yapılmış 18 anayasa değişikliğinin tümünden farklı olduğu gibi, Türkiye’nin tarihi boyunca gerçekleştirdiği 1921 anayasasının, 1924 anayasasının, 1960 anayasasının, 1982 anayasasının temellerinden tamamen farklı, bizim alışmadığımız, geleneğimizde olmayan, dünyanın diğer ülkelerinde başarıyla uygulandığına dair hiçbir örnek olmayan, anayasa hukukunda yeri olmayan ve başkanlık rejimine benzeyen garip bir anayasa değişikliği projesi. Anayasayı değiştiririz, yaptık. Ama bu bambaşka bir şey Meclis düzeni de değil, parlamenter düzen de değil. Bütün kuvvetin millete ait olduğunu 90 yıldır herkesin ittifakla beyan ettiği ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ibaresinin tam tersini, tek adam egemenliğini öngören bir anayasa” dedi.

'HAYIR SÜRECİ BİTMEDİ'

Özgür bir tartışma sürecinin yaşanmadığı bir referandum süreciyle oylanan anayasa değişikliğine ilişkin Türkiye’deki durumu, “Dünya katılıma gidiyor, herkes hesap soruyor, herkes sürecin parçası oluyor. 5 yılda bir sen oyunu kullan gerisine karışma deniliyor” şeklinde yorumlayan Deniz Baykal, referandumu 1946 seçimlerine benzetti.

Baykal, "Nur topu gibi bir anayasa sorunu kucağımıza geldi. Evet diyen vatandaşlarımın da bilmesini istediğim şeyleri söylüyorum. Adil olmadı, doğru olmadı. İşi inatlaşma ve dayatma olarak almayın. Milletle oynamayalım. Kişisel iddialara devleti alet etmeyelim” dedi. Hayır sürecinin bitmediğini dile getiren Deniz Baykal, “Bu bitmemiş işi ülkeye zarar vermeyecek bir noktaya taşımak mümkündür” ifadesini kullandı.

DHA
Analitik veriler için çerezleri kullanmaktayız. Daha Fazla Bilgi