Ekrem İmamoğlu Binali Yıldırım canlı yayını
Ekrem İmamoğlu Binali Yıldırım canlı yayını bu akşam 21:00'de Lütfü Kırdar Kongre Salonunda başladı. Adayların vaatlerini ve merak edilen sorulara yanıt vereceği program İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde yapılıyor. İsmail Küçükkaya yayını başlatarak ilk sorusunu sordu; 'İstanbul seçimleri neden yenilendi?" dedi. Yayında adayların birbirine soru sorulması da imkan verildi. İlk soru İmamoğlu'ndan Yıldırım'a geldi. İmamoğlu'dan çarpıcı bir Anadolu Ajansı sorusu gelirken, Yıldırım belediyedeki veri yedeklemesini sordu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım seçim öncesi ilk kez canlı yayında karşı karşıya geldi ve İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtlıyor. Lütfü Kırdar Kongre Salonunda gerçekleştirilen büyük buluşma heyecanla takip ediliyor. 2 saat sürmesi beklenen programda İsmail Küçükkaya, karşılıklı bir tartışma olmayacağını söyledi. İşte Ekrem İmamoğlu- Binali Yıldırım canlı yayınına dair gelen son dakika haberleri…
EKREM İMAMOĞLU- BİNALİ YILDIRIM CANLI YAYININDAN SATIR BAŞLARI
– Biz bu seçime neden gidiyoruz?
Binali Yıldırım: Sizin oylarınız sayılırken birtakım garip işler oldu, şaibe karıştı. YSK’da bütün bu durumu değerlendirerek seçimin sahibi olması sıfatıyla yenilenmesine karar verdi. Bizim tercihimiz seçimin yenilenmemesiydi. Bunun için çok çabaladık. Ancak CHP bize yardımcı olmadı. Keşke oyların tamamı sayılabilseydi. O zaman hiç kimsenin kafasında bir tereddüt kalmayacaktı. Bir daha İstanbulluları yormayacaktık.
Oylar çalındı iddiasında ısrarcı mısınız?
Binali Yıldırım: Evet iddialıyım, oylar sayıldı yüzde 10’u sayıldı, fark 29 binlerden 13 bine düştü. Bu da gösteriyor ki geriye kalan yüzde 90 sayılsa bu seçimin sonucu değişir. Biz oyların tekrar sayılmasını çok istedik.
– Oyları kim çaldı?
Binali Yıldırım: Onu bulacak olan YSK.
– Biz bu seçime neden gidiyoruz? (Ekrem İmamoğlu’na)
Ekrem İmamoğlu: Oyların sayılmasını istedik ama CHP istemedi yorumu yanlıştır. 31 Mart gecesini hızlıca hatırlayalım. Öncelikle TV kanallarının bir kısmı yasakları çiğneyerek bir süreç başlattı. Veri alınamama kısmı 12 saate yakın sürdü. Sayın Yıldırım ne olduysa kazandık diye açıklama yaptı. Ne tesadüftür ki o esnada AA yayını kesti. O günün sabahında YSK başkanı süreci sona erdiren açıklamasını yaptı. 29 binden fark indi diyor sayın Yıldırım. 24 bin 057 ilk sayı. 24 bin 057 oyla başlayan süreç 13 bine indi.
– 4 pusuladan 1’i neden geçersiz?
Ekrem İmamoğlu: AA bu veriyi neden kesti? Sayın Yıldırım’ın tek bir açıklaması yok. Niçin 12 saat veri verilemedi? Maddi hatalardan sonra sayı 20 bine indi. Daha sonra geçersiz oylar sayıldı. Sayı 13 bine indi. Daha sonra sondaj yapıldı. 13 bin 729’a indi. Sondaj yapılan sandıklarda bizim lehimize oy çıktı. Bir zarfta 4 oy var. Muhtarlık seçimi, ilçe belediyesi meclis üyesi seçimi, ilçe belediye başkanlığı seçimi… Şaibe yok. Şaibe bir tek İBB başkanlığında var. Buna hiçkimse inanmaz. İBB seçimleri anamızın ak sütü gibi helaldir. Çaldılar ama bilmiyorum olmaz. İftira var, bu çaldılar lafı olmaz. Kime söylüyorsunuz? AKP’li sandıkta görev alan kardeşlerime mi söylüyorsunuz? Sandık kurulu başkanlarına mı söylüyorsunuz? YSK’nın raporunda çaldılar yok. Meydanlarda, caminin önünde çaldılar sözü var. Kim çaldı Allah aşkına?
Binali Yıldırım: Olayları çarpıtmanın gereği yok. Ekrem bey ilk açıklamasını akşam 9’da yaptı. 9 puan öndeyiz dedi. Benim ilk açıklamam 11:25’tir. Eldeki bilgilere göre o zaman biz seçimi kazandık dedik. Bu hata değildi. Kazandığımız eldeki bilgilere göre ortaya çıktı. AA yayını kesti kesmedi benim işim değil. Bizim orda müşahitlerimiz var, onlarla görüşüyoruz. 4 pusula meselesi tamamen bir aldatmacadır. İtiraz edilen İBB başkanlığı. İlçeler için de itiraz var. Maltepe için MHP, Büyükçekmece için AKP, Sancaktepe için de CHP. CHP neden Sancaktepe’ye itiraz etti? İtiraz olan oy pusulası sayılır bu, bu kadar basit bir iştir. İşi çarpıtmanın bir anlamı yok.
Binali Yıldırım: Sayılsaydı seçim bizim lehimize olacaktır. Bizim derdimiz şaibeler ortadan kalksın biz bunu istedik. İstanbul halkını düşünerek istedik. Beklediğimiz anlayışı görmedik 23 Haziran’a gidiyoruz. Söylemlerimizde bir değişiklik yok. Ben baştan beri İstanbul’u konuşuyorum. 31 Mart’tan önce de bunları söylüyordum. Aynen de bunu yaptım. Fakat beka söylemi vardı, sayın Cumhurbaşkanı öndeydi.
Ekrem İmamoğlu: Saat 9’da yaptığım açıklama şudur: Kendimizi mecbur hissettik. AA yüzde 64’te rakibimizi gösteriyor. Yaklaşık bir buçuk saatin üzerinde TV kanalları yasal olmayan yayın yapmıştır. Saat 2:20’de benim açıkladığım veri: 30 bin 86 sandığa göre sonucun değişme şansı kalmamıştır. Daha girilmemiş 100 sandık vardır. İşinize geldiği gibi rakamlarla oynamayın. Yalan ifade hoş bir şey değil. Gerekçeye göre karar veriyor YSK. YSK’nın kararında çaldılar yok, sayımla ilgili hiçbir şey yok. Soyadına göre, yüzüne bakıp seçmeni tanıdıklarını söylediler. Bunlara kimse inanmaz. Yenilenen seçim bir demokrasi süreci mücadelesidir. ben seçilmiş belediye başkanıyım. Hakkımızı gasp edenlere, kul hakkı yiyenlere karşı verilen mücadeledir. Geçmişte beka sorunu var diyenler, bu süreçte hiç beka sorunu yok. Konu İstanbul’a döndü. Kul hakkı yenmiştir.
– Neden seçmen Ekrem İmamoğlu’na oy vermeli?
Ekrem İmamoğlu: 31 Mart akşamı yaşananlar, sonrasındaki YSK süreci çok mühimdir. Çarpıcıdır. AA’nın veri girişi, sayın Yıldırım’ın kazandık demesi, İl Başkanı’nın sayı vermesi, bütün İstanbul gönül belediyeciliği kazandı afişiyle donatıldı. Biz tutanaklarımızı sağlam tutmasaydık, onbinlerce insan mücadele etmeseydi o gece bu iş biterdi. Ama biz mücadele ettik. Görev yapan onbinlerce insanın bu işte hakkı vardır.
Ekrem İmamoğlu: Bu süreç bir kurgudur, AA genel müdürü ile görüşmedim demek doğru değildir, ben inanmıyorum. AA yanlış yapmıştır demek, o akşam adına verilmesi gereken cevaptır. AA işine gelmediği için veri akışını kesti. Çok net. Gönül belediyeciliği afişleri ne demektir? Diğer partilere oy veren herkese sesleniyorum: Biz kul hakkı yiyenlere karşı mücadele ediyoruz, normalleşeme mücadelesi, kucaklaşma mücadelesi veriyoruz. Kibirden arınmış, milleti kucaklayan… Biz 23 Haziran’da herkesin oyuna talibiz. AK Partili kardeşlerimden de oy istiyoruz.
– Ben neden Binali Yıldırım’a oy vereyim?
Binali Yıldırım: İsmail Bey şimdi ithamlar var. Kul hakkı çalmak, kibir abidesi olmak. Bu seçimi beraber götürdük. Biz açıkca bu seçim sonrası yaşanan olayları bir hukuk mücadelesi vererek hakkımızı aradık. Biz çok istemedik tekrarlanmasını. CHP direnmeseydi bu seçim tekrarlanmayacaktı. Biz bunu yüzde 10 sayımıyla arada çıkan farkı görerek söylüyorum. Biz yakın oy aldık. En son mazbata düzenlernirken 13729 oy farkı vardı. Yani hal böyleyken bu kadar yakınken niye benim lehime oylar kazanılıyor da Ekrem beyinki kazanmıyor. Ben 10 kazanıyorum Ekrem Bey 2 kazanıyor. Bu normal mi?
Binali Yıldırım: Ben AA ile görüşmedim. Benim tahammül edemeyeceğim şey yalan söylemektir. Her şeyi tolere edebilirim ama yalanı tolere edemem. Benim işim değil AA. Biz elimizdeki veriyi işleyerek yaparız. Onun sebebi aranır bulur. Benim bakanlarla görüşmem üzerinden bir algı oluşturulmak isteniyor. Ben hep görüşürüm. İçişleri Bakanı benim bakanım. Bakanlar seçim sonucu mu değiştirecek.
– (Binali Yıldırım’a) AK Parti 25 yıldır İstanbul’da yönetimde neden bu zamana kadar yapılmadı?
Binali Yıldırım: 25 yıldır biz İstanbul’a çok hizmet verdik. AK Parti belediyeciliği çok şey kazandırdı. İstanbul’un suyu akmıyordu su getirildi. İstanbul’a yapılan hizmettir. İstanbul’un gelecek 40 yılının suyu var. 60 milyon metrekare yeşil alan var. 1500 otobüsü vardı. 6 bin 500 otobüsü var. 376 kilometre metro ağı var. 32 bin 700 kişi taşınıyordu metroyla bugün 4 milyon 500 kişi taşınıyor.
– (Ekrem İmamoğlu’na) 18 günü ne yaptınız?
Ekrem İmamoğlu: 6 ilçede oluşan fark 469 . 600 bin seçmeni kapsıyor. Kampanyada yanlışlar yaptınız. Vaadettiklerimiz terine getirdi. Projelerimiz kopyalandı. 25 yıl yönettiniz tabi ki yapacaksınız. 18 günde yaptıklarımızı kendinize mal etmeniz söz konusu.
EKREM İMAMOĞLU’DAN AA SORUSU
Ekrem İmamoğlu sordu: Anadolu Ajansı’nın yaptıkları sizin için ne ifade ediyor? Bunun cevabı benim için çok şey ifade ediyor?
Binali Yıldırım: Anadolu Ajansı yetkilileri açıklamalı, kabul ediyorum normal değil. Bu benim sorumluluğum değil. 39 belediyeden 25 belediye, 50 meclis fazla aldık. Kazanmışız. Sonuç buyken kaybettik mi diyecektik. Partimiz tarafından afişler asıldı.
SORU SIRASI BİNALİ YILDIRIM’DA
Binali Yıldırım sordu: Belediyede neden veri yedeklemesi yaptınız?
Ekrem İmamoğlu: Özellikle burada Sayın Yıldırım'a şunu hatırlatmak isterim, kendi cümleleriyle hatırlatmak isterim. ‘Bir belediye başkanı belediyesiyle ilgili her türlü incelemeyi yapabilir’ dedi. Tekrar izah ediyorum. Bu bir veri yedekleme işlemidir. Veri yedekleme için veri kopyalama yapılır. 31 Aralık, 31 Mart ve 18 Nisan tarihlerini milat kabul ederek bunları yaptık. Kaldı ki yapamadık. Hukuksuz bir kararla. Bu kadar basit bu kadar kolay bir işlemi başka bir yerlere taşımak… Güvenlik açısından hiçbir riski yok. Yine İBB'de… Yedeklenerek duracağı yer yine orası olacaktı. Sayın Yıldırım'a süreci daha iyi analiz etmesin dilerim talep ederim.
YILDIRIM: TEKNOLOJİ İLE ARAM İYİDİR
– (Binali Yıldırım’a) Bu kez seçime itirazınız olacak mı?
Binali Yıldırım: Teknoloji ile aram iyidir. İBB’deki işlem yedekleme değil kopyalamadır. Yedekleme başka bir şey kopyalama başka bir şey. Niye kopyalama ihtiyacı duyuyor?
Veri yedeklemesi yapılamadan zaten hiçbir şekilde saklanamaz. Yedeği mutlaka vardır. O bakımdan bunu düzeltme ihtiyacı duydum. Benim söylediğim cümlenin sadece ön kısmını Ekrem Bey ifade etti. Tabi belediye başkanının tasarruf yetkisi vardır. İstediği zaman maiyetindeki kişiler getirir. Mahkeme kararını da tanımıyor gibi bir algı. İlgisiz biri dedi. İlgisiz değil Eyüp'ten seçilen İBB Meclis üyesi avukat. Bu ver kopyalama işi FETÖ taktiğidir. FETÖ bunu yaptı geçmişte. Üç tane dışarıdan uzmanla yaptı, bu fecaat bir şeydir. Her seçimin sonu kabul edilir. Seçim sonu sayımda itiraz süreci icap ederse bu olur. Ama bu sefer belki de biz etmeyeceğiz Ekrem Bey itiraz edecek. Umarım itiraz olmaz. İtirazı gerektirmeyecek bir fark.
– Bu seçimin sonucunu kabul edecek misiniz?
Binali Yıldırım: Her seçimin sonucu kabul edilir.
Ekrem İmamoğlu: Seçimlere itiraz haktır bunu yok sayma haddimiz yok. Ama uydurma gerekçelerle itiraz yapmayız biz. Gerekçe varsa elimizde elbette itiraz hakkımızı kullanırız. Sürece dair eleştirdiklerimiz hep bunlardı. Algı diye tarif edilen şey karşı tarafın yaptığı bir uygulama. Neden derseniz: çaldılar? Bakın bu soru cevaplanmadı. Cami avlusundan tutun da salonlara kadar. FETÖ uygulamalarını nasıl olduğunu ben bilmem anlama o işten. Tecrübem yok. Ama şunu net söyleyeyim, veri kopyalama işlemi çok masum bir işlemdir. Bizim yaptığımız işlem çok masum bir işlemedir. Ben eminim ki Sayın Yıldırım iyi biliyordur bunu. İBB seçimi 23 Haziranda yüz binlerce insanın katılımıyla çok güvenli olacak ve itiraza gerek kalmayacaktır.
“ORDU’DAKİ VIP SALONUNDA NE OLDU?”
– Karadeniz'de çok kalabalık mitingler yaptınız ama Ordu'da yaşanan olay çok konuşuldu. Ordu’daki VIP salonunda ne oldu, neden oldu, valiye hakaret ettiniz mi?
Ekrem İmamoğlu: Biz orada miting değil bayramlaşma çağrısı yaptık. Muazzam süreç bir tuzakla sona erdirilmek istenmiştir. VİP gibi bir derdim yok. Benim öyle bir sıkıntım yok. Trabzon VİP’den geçtik. Ordu’dan niye geçemedik. Ben ne söylediğimi biliyorum. Bu konu İstanbul’un konusu değil. Valiye hakaret etmedim. Basitleşmiştir dedim. Bu hakaretse hakarettir.
– (Binali Yıldırım’a) Siz İzmir milletvekilliği, belediye başkan adaylığı yaptınız. 31 Mart’ta da seçimi yarıda bıraktınız. Bunun analizini yaptınız mı efendim?
Binali Yıldırım: Ne bakımdan anlayamadım
– Bu seçim sizi şaşırttı mı?
Binali Yıldırım: İzmir seçimi geride kaldı. 17-25 Aralık’ın gölgesinde kaldı. İzmir’de en yüksek oyu aldık. Burada kazanan yok. Her ne kadar Sayın Ekrem İmamoğlu’nun Anıtkabir’e gidip ‘belediye başkanı’ diye yazdıysa da burada kazanan yok. Hayretle izliyorum, Ekrem Bey alışkanlık haline getirdi artık bu çarpıtmayı. Yalana kızıyor, doğru söylememeyi bir alışkanlık haline getirdi. En son ‘soruları İsmail Bey’den aldı’ dedi. Ben de ‘almadım’ dedi. Siz de açıklama yaptınız. Saadet Adayının çocuğu İBB’den çıkarıldı. En yakın arkadaşı Fatih Portakal bile yayınında dedi ki, ‘Bu Ordu işi olmamıştır, yanlış olmuştur, bizde görüntüler var, RTÜK’e takılacağız diye yayınlamıyoruz’ dedi. Bence Ekrem Bey özür dileseydi. Aslında şimdi validen özür dilemesi gerekir demiştim. Şimdi başka bir şey diyorum, İstanbullulardan, milletten özür dilemesi gerekir. Çünkü millete yalan söylemiştir İsmail Bey. İstanbul seçimlerine gideceğiz, İstanbul’a güveniyorum. Bugüne kadar İstanbul’a çok güzel hizmetler yaptık. 23 Haziran’dan sonra İstanbullu bu yetkiyi bize verince yine yapacağız. İstanbul Türkiye’nin özeti. 81 vilayet var. Demografik yapıya baktığımızda bütün nüfus grupları var. Türkiye’nin ebrusu demek daha iyi.
İsmail Küçükkaya: Ben kimseye soru filan vermem. Fatih Altaylı Habertürk'te size soruları verdiğimi ve İmamoğlu'nu arayıp soruları size verdiğimi söyledi. Bu absürt.
Ekrem İmamoğlu: Sayın Yıldırım yanlış bilgilendirilmiştir. Burada üzücü ifadelerde bulunmuştur. ‘Yalan söylemiştir’ sözünü üzerine basa basa söylemiştir bu kibirli bir tavırdır. Benim ifademde İsmail Küçükkaya yok. Ama Sayın Yıldırım öyle söyledi. Ben dedim ki ‘Bana gelen bilgi soruların belirlenmesi ve moderatöre verilerek öyle sorulması.’ ‘Bana yalan söylemiştir’ dediniz ama öyle sabırlı durdum ki. Son sözüm. Benim oradaki ifadem nettir. ‘Yalan söylemiş’ cümlesini ‘kötü söz sahibine aittir’ diyerek kapatıyorum.
– Bir Sayıştay raporu var. Son 5 yılda 753 milyon bir zarardan bahsediliyor. Son zamanlarda çok tartışma konusu vakıflara ayrılan son 1 yılda 308 milyon lira. Belediye başkanı olunca siz nasıl yapacaksınız?
Binali Yıldırım: Sayıştay raporunu gördünüz mü İsmail Bey. Sayıştay raporunda öyle bir rakam yok. 108 milyon mu ne. Bu yalan. Yalan olduğu İstanbul Büyükşehir Beledise tarafından açıklandı.
İsmail Küçükkaya: Sayıştay’dan hiç yalanlama gelmedi.
Binali Yıldırım: Geldi, onu bilmenizi isterim. Maalesef yeterince bu konu duyurulamadı. Onların yerine biz duyurmak zorunda kaldık. Böyle bir şey yok, kısacası yalan. Hadi doğru değil diyelim, Ekrem Bey alınmasın. Nitekim o televizyon programında bir düzeltmeyi yapınca ‘doğru değilmiş’ dedi ve geçiş yaptı. Değerli arkadaşımız bu konularda daha ilkeli davranmasını beklerim. Bu güne kadar ortaya atıp, kafa bulandırmaya çalışıp, bütün meselelerin doğru olmadığı ortaya çıktı. Bunları tek tek sayarım. Ama ben zul duyarım. Ama biz İstanbul’u konuşamadık. Vakıflarla ilgili de açıklamalar yapıldı. Zaten belediyeler vakıflara nakit kaynak aktaramaz.
İsmail Küçükkaya: Arazi verir
Binali Yıldırım: Bu vakıflar eğitime destek veriyor, sosyal sorumluluk projeleri yapıyor. Yaptıkları iş tamamen kamu yararı. FETÖ’nün beyin yıkamak için gençleri devşirip, 15 Temmuz’u başımıza sardıysa bu vakıflar da o tehlikeyi bir daha yaşamamak için bu işleri yapıyor.
Belediye başkanı seçilirseniz israf ve kötü ekonomi yönetimini nasıl çözeceksiniz?
Ekrem İmamoğlu: İstanbul'un en büyük sorunu işsizlik ve israf. Kul hakkı meselesini çok önemsiyoruz. Sayıştay denetiminden çıkan raporu ben getirdim. İsterlerse Sayın Yıldırım'a veririm. Raporda toplan yapılan usulsüzlüklerin 753 milyon liraya ulaştığı yazıyor. Yanıltılmış olabilir. Kendisine bilgi verenleri gözden geçirsinler. Şu anda bile israf yapıyorlar. İstanbul'un bütün billboardlarına bunlara cevap yazıyorlar. Şu anda bile israf yapıyorlar. Şu anda bu afişleri oralara kim asıyor? bin 810 araç 7 personele bir binek araç düşüyor. Tek tek 753 milyonun rakamları burada. İsrafı engelleyeceğiz tasarruf yapacağız, ekonomik bir seferberlik yapacağız.
– Binali Bey FETÖ vurgusu yaptı. Siz başkan seçilirseniz İBB'de FETÖ'yle mücadele bağlamında ne yapacaksınız? Bunların okullarına gittiniz mi?
Ekrem İmamoğlu: Benim uzaktan yakında ilgim temasım ilişkim. Siyaset öncesi eleştiren siyasette de buna devam eden birisiyim. Sayın Yıldırım çok talihsiz bir şey dedi. ‘FETÖ'yle mücadele için bu derneklere yardım yapılıyor.’ dedi. Belediye var. Ben belediyeye güvenemeyeceğim de… TÜRGEV’e 51 milyon. Ben yurt yapamıyorum da vakıflara mı? Benim ne işim var üç beş dernekle.Vakıflarla ortak çalışılır ama yurdu İBB yapacak. Zaten başımızda bir FETÖ belası oluştu. Sorarım size bu nedir? İBB olarak yurtlar yapacağız. Bugüne kadar açılmamış kreşi çok önemli görüyoruz. Biz o işten anlamayız. Devletinin güçlenmesine inanan bir ahlaktan geliyoruz.