KHK'lar, Emir-komuta zincirini zedeleyip orduyu çökertecek!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu gündeme dair çok önemli değerlendirmelerde bulundu.. Kılıçdaroğlu, Son çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname(KHK), Türk Silahlı Kuvvetleri’nde emir-komuta zincirini zedeleyip orduyu çökertecek, sorunun Meclis’te çözülmediği takdirde ise Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) gideriz.." dedi.


©

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, gazetelerin Ankara temsilcileri bir araya geldiği kahvaltıda, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu:

YASAMA GÖREVİDİR: OHAL uygulamalarını yakından izliyoruz. Hem KHK’ları hem de diğer uygulamaları. Devletin yeniden inşasını, kurumların yeniden yapılandırılmasını öngören bütün düzenlemelerin OHAL yasasıyla yapılmasına karşı çıkıyoruz. Bu, darbe girişimini fırsatçılık kabul edip parlamentoyu devre dışı bırakmak olur. Devleti yeniden inşa edecekseniz, bu devlet hepimizin devleti; bir siyasal partinin devleti değil. Devlet hepimizin devletiyse oturup konuşulur, karar verilir.

AYM’YE GİDER: TSK ile ilgili düzenleme doğru değil. Askerde emir-komuta temel kuraldır. Siz orayı dinamitliyorsunuz. Bunu yaptığınız andan itibaren orduyu tamamen çökertirsiniz. Biz bunu 3 ay için yaptık derlerse ben bunu anlarım. KHK, ‘OHAL için geçerlidir’ demiyor. Bu, Anayasaya aykırı. Hükümet bu konuyu parlamentoda OHAL süresi içinde çözeceğiz, oturup parlamentoda görüşüp tartışacağız dedi. Çözmezlerse biz bunu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz.

17/25’İ AYIRMAK LAZIM: 17/25 Aralık olayı bütün belgeleri, dokümanları, görüntüleriyle, eldeki ses kayıtlarıyla bir devletin nasıl soyulduğunu gösteren bir gerçek. Bunu darbeyle bir arada tutmak doğru değil. 17/25 kendi içinde ayrıca değerlendirilmesi gereken bir olaydır. Bunu F tipi yapılanma mı gerçekleştirdi, tartışılabilir. Bunu yargı sürecinin sonuçlandırmasını isteriz. 17/25, 15 Temmuz gerekçe gösterilerek aklanmak isteniyor; bu çok büyük bir hata.

AK PARTİ’YE BAĞLANMASAYDI: (Cumhurbaşkanı’nın ‘15 Temmuz öncesine dönemeyiz’ sözleri) Umarım devam ettirir. Keşke bunu söylerken AKP’nin kuruluş yıldönümüne bağlanmasaydı. Bu mesaj verilirken bile tarafsızlık ortamında verilmiyor. Tarafsızlığını koruduğu sürece bizim özel bir eleştiri alanımız yoktur. 15 Temmuz sonrası yeni bir sayfa açmamız gerekiyor.

KAYYUM ATANMASI: Şu baskı atmosferinden Türkiye’nin kurtulması lazım. Şirketler terör örgütlerine kaynak aktarıyorlarsa elbette buna itirazımız yok. Ama gözdağı verme amacıyla yapılıyorsa bu doğru değil. Türkiye’nin bir cadı avı atmosferinden kurtulması lazım. Sayın YÖK Başkanı diyor ki 1577 dekana istifa dilekçenizi gönderin. Herkes korkuyor gönderiyor. Türkiye süratle normalleşmeli, hukuk içinde mücadele yapılmalı.

SUİKAST TEHLİKESİ: Bu, söylendi bize, dikkatli olmamız gerektiği de söylendi. Bizim alacağımız önlem ne olacak, önlemi İçişleri Bakanlığı alacak. Sayın Müsteşar aradı önlemleri artırdıklarını söylediler. Türkiye’yi karıştırmak, farklı atmosfer yaratmak için terör örgütleri böyle birşey yapabilirler.

PKK-FETÖ İŞBİRLİĞİ: Sayın Başbakan’ın hangi bilgiyle bu yorumu yaptığını bilmiyorum ama ben kolaycı yorumlardan devleti yönetenlerin kaçınması gerektiğini düşünüyorum. PKK’nın pek çok ülkede ofisi var, uluslararası alanda örtülü desteği var ve bunlar bizi rahatsız ediyor. Bunlarla mücadele yürütülürken, daha akılcı politikaların yürütülmesi gerekiyor.

"SİLAH GÖNDERME SÜRÜYOR"

 ÇİZGİMİZE GELDİLER: Dış politikada bizim söylediğimiz çizgiye geldiler. Numan Kurtulmuş’un sözü var; ‘Bu işler Suriye politikası yüzünden başımıza geldi’ diye. Bizi Esad’çı ilan etmişlerdi.

VAZGEÇİLMELİ: Suriye’de barışın olması önemlidir. Üzülerek söyleyeyim, silah gönderme olayı halen devam ediyor. Bu çok sakıncalı bir olay. Hükü- metin hemen bundan vazgeçmesi lazım. Komşuda yangın çıkmış biz oraya benzin bidonuyla gidiyoruz. İsrail, Rusya, Suriye ile ilişkilerin düzelmesi normaldir.

İSRAİL ANLAŞMASI: 20 milyon dolara Türkiye’nin itibarı satıldı. İnsanlarımız öldürüldü. Türkiye her gelenin tokat attığı bir ülke olmamalı. Türkiye yönetimi aklını başına almalı.

"KASET KOMİSYONU" ÇAĞRISI 

(Deniz Baykal’ın kaset olayı) “Olaydan sonra ‘Erdoğan MİT’e talimat verdi: Bunu ortaya çıkarın’ diye haber verildi. Ben bir süre sonra MİT’e böyle bir talimat verilmediğini öğrendim. İş baştan aşağı sakat gidiyor. O nedenle bunun siyasi ayağının ortaya çıkarılması lazım. Binali Bey ‘evet komisyon kuralım’ derse derhal önergeyi veririz. Siyasi alanın kirlilikten arınması lazım. (Komplonun arkasından ABD çıkarsa?) Niye şaşırayım. Her istihbarat örgütü bir başka ülkede kendi ülkesinin çıkarları doğrultusunda faaliyet gösterebilir. Önemli olan buna ortam hazırlayan siyasi unsur değil mi?”

‘YENİ BİR KARGAŞA ORTAMI İSTENİYOR’

18 Ağustos sabahı terör örgütü PKK’nın bomba yüklü bir araçla Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne saldırının ardından olay yerine giden Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba başkanlığında Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, İstanbul Milletvekili Ali Özcan ve Muğla Milletvekili Nurettin Demir’den oluşan CHP heyeti, incelemelerini rapor haline getirdi. Raporun değerlendirme bölümünde ise saldırının amacının kentte kargaşa yaratmak olduğu vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

“15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından oluşan boşluğu değerlendirmek isteyen terör örgütü PKK’nın bu büyüklükte bir saldırıyı, bugüne kadar il merkezinde hiç terör eylemi gerçekleşmemiş Elazığ’da düzenlemesi yeni bir kargaşa yaratmaya yöneliktir.” Raporda, teröre karşı etkin mücadele için CHP’nin bugüne kadar verdiği desteği, bundan sonra da aynı şekilde sürdüreceği vurgulandı. Rapırda “Sabah saatlerinde bomba yüklü bir aracın Elazığ merkezinde patlatılması, büyük bir istihbarat zafiyeti olduğu gerçeğini de ortaya koymuştur” denildi

Analitik veriler için çerezleri kullanmaktayız. Daha Fazla Bilgi