Ali Adaçay
İmamoğlu'nun tutuklanması bir devrimin fitilini ateşledi
Bugün, 20 Nisan 2025 Pazar günü, Türkiye'nin gündemi oldukça yoğun ve çalkantılıydı. Siyasi gelişmelerden ekonomik dalgalanmalara, ulusal güvenlikten sosyal olaylara kadar birçok başlık öne çıktı.Buradaki ilk köşe yazımı ülke gündemini meşgul eden, ancak bir o kadar da önemli bir konuyla sizlerin ilgisine sunmak istedim. Bir sonraki yazımın açılış satırlarında sizlerle tanışmaktan mutluk duyacağım.
Elbette ülkenin en önemli konusu bir anda İmamoğlu'nun tutuklanması oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması, ülkede geniş çaplı protestolara yol açtı. CHP, İmamoğlu'nu tutuklu olmasına rağmen 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday gösterdi. Bu durum, muhalefet ve iktidar arasında gerilimi artırdı ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti. AB yetkilileri, Türkiye'deki demokratik gerileme konusunda endişelerini dile getirdi.
İmamoğlu'nun tutuklanması, ülke genelinde geniş çaplı protestolara yol açtı. İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde düzenlenen gösterilerde, binlerce kişi demokrasi ve adalet taleplerini dile getirdi. Ancak, hükümetin gösterilere karşı aldığı sert önlemler ve sosyal medya platformlarına getirilen kısıtlamalar, ifade özgürlüğü konusunda ciddi endişelere neden oldu.
Demokrasiye Dönüş İçin Bir Fırsat
2025 yılı, Türkiye'nin demokratik değerler ve hukuk devleti ilkeleriyle olan ilişkisini yeniden gözden geçirmesi gereken bir dönem olarak öne çıkıyor. İmamoğlu'nun tutuklanması ve sonrasında yaşanan gelişmeler, ülkenin geleceği açısından kritik bir dönemeçte olduğunu gösteriyor. Bu süreç, Türkiye'nin demokratikleşme yolunda atacağı adımlar için bir fırsat olabilir.
Türkiye'nin, demokratik değerler ve hukuk devleti ilkelerine bağlı kalarak, ifade özgürlüğü ve siyasi çoğulculuğu güvence altına alması, hem iç huzur hem de uluslararası ilişkiler açısından büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, hükümetin ve tüm siyasi aktörlerin, demokratik normlara uygun hareket etmeleri ve toplumsal uzlaşıyı sağlamaları gerekmektedir. Bir devrim! Fitilini bizzat Ak Parti hükümetinin farkında olmadan ateşlediği bir devrim, derinden derinden ülkeyi etkisi altına aldı, ve ilk seçimde bir dip dalga olarak daha görünür hale gelecek.
İmamoğlu'nun tutuklanması, birçok çevrede "bir devrimin fitilini ateşledi" şeklinde yorumlandı. Aslında başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Ak Parti farkında olmadan bu fitili kendi eliyle ateşledi diyebiliriz. Bu devrim ifadesi, halkın demokrasi ve adalet taleplerinin yeni bir dönemece girdiğini ve mevcut siyasi yapıya karşı ciddi bir toplumsal tepkinin oluştuğunu vurgulamak amacıyla kabul görmüş denilebilir.
Sonuç olarak, İmamoğlu'nun tutuklanması, Türkiye'de sadece bir siyasi figürün yargılanması değil, aynı zamanda demokrasi, hukuk devleti ve halk iradesi konularında derin bir sorgulama ve hareketliliğe yol açtı. Bu süreç, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin siyasi ve toplumsal yapısında çok ciddi değişimlerin habercisidir. Yani Türkiye'de hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Sıkça kullanılan bir söz vardır; Şimdi onlar düşünsün!
Yazının başında dediğim gibi, bir sonraki yazımda tanışmak ve daha uzun yıllar kişisel değerlendirmeler, yorumlar ve tespitlerimle sizlerin huzurunda olmak isterim. Görüşmek üzere