Furkan Vakfı Kapatıldı! Hoş da ya diğerleri!



Malumunuzdur, bugün sabah 05.30 sularında Adana merkezli bir vakfın yöneticilerinin evlerine polis baskını yapıldı.. Bu vakıf, ülkemizdeki diğer tüm vakıflar gibi 'eğitim ve hizmet' adı altında yasal olarak faaliyet gösteriyordu. Ve akşam saatlerinde İçişleri Bakanlığı kapatıldığını duyurdu...

Tamam güzel ama yeter mi! yetmez kardeşim, hayır, kapatın hepsini.. Peki ya diğerleri... diğer cemaatler, tarikatlar, tekkeler, yurtlar ne olacak?  'Hizmet ve Eğitim' adı altında ne işler çeviriliyor o toplumdan izole odalarda! Geride kalan son iki yıllık süreçte çok acı örnekleri var aslında!  

Ülkeye bir faydaları var mıdır? Bu tür dernek ve vakıflar bir askeri darbeye teşebbüs edebilecek kadar gelişip büyüyünce mi zararlı oldukları anlaşılacak sadece!

Böyle, yüzlerce cana kastedebilecek derecede cani bir örgüt aşamasına gelinceye kadar 'kandırıldığımızı' anlayamayacak mıyız. Yüzlerce erkek çocuğun tecavüze uğraması, onlarca kızımızın diri diri yanması bir neden değil midir? 15 Temmuz'un 'sözde beyin takımı' hangi izole odalarda eğitim almışlardı unuttunuz mu!

Bu tür vakıflarda, yurtlarda, derneklerde cemaatlerde eğitim görmüş, yetişmiş bir nesil hangi ülkede, hangi faydalı işlere imza atabilmiş ve ülkesini medeni ve çağdaş bir geleceğe taşıma adına adımlar atabilmiştir.. 

Laikliği 'dinsiz bir terör olgusu' haline getirmek hangi amaca ve akla hizmet ediyor? Cihatçılık ruhuyla yönetilen Şeriat ve İslam devletleri, modern ve çağdaş dünya haritasının bugün neresinde hiç düşündünüz mü?

En ilkel, en geri, en yobaz coğrafyalar haline gelmiş olan toplumlar ve bireyler, 'din' ve onun emir verenlerinin kandırmasıyla ıstırap içinde yaşıyor; tabi buna insanca yaşamak denirse! 

Suudi Arabistan'ın Kudüs olayları sonrası iyice günyüzüne çıkan "ABD'nin bir eyaleti olduğu gerçeği" artık herkesin malumu.. Ne alakası var diyeceksiniz Furkan Vakfı'nın kapatılmasıyla! Var efendim. Başta Afrika ve Ortadoğu olmak üzere, Dünya geneline yayılmış benzer dernek ve vakıflarda dağıtılan ve okutulan başta Kutsal Kitabımız Kuran-ı Kerim ve tüm dini kitaplar, Arabistan'dan resmi onaylı tefsir -çeviri- olma zorunluluğu var. Bu durumda ABD gibi bir ülkenin eyaleti olan Arabistan'ın bu çevirilerine ben nasıl inanıp güvenirim. Bu kurumlardaki sözde eğitim metaryalleri ne derecede doğru ve güvenilir bilgileri insanlara aktarıyor. 

Peki, Türkiye Cumhuriyeti devletinin hangi kurumu ne kadar ciddiyetle bunu denetliyor ve denetleyebiliyor! - 9 yaşındaki kız çocuğu ailesinden de izin alma gereği duymadan nikah kıyıp gebe kalabiilir - diyen Diyanet İşleri Başkanlığı mı yoksa, "Cihad, Şeriat, Darbe, Çocuk Gelin" gibi kavramları Müfredeta dahil eden,  Laik bir eğitimden uzaklaşan Milli Eğitim Bakanlığı mı? (MEB)... ABD'nin adının geçtiği hangi alanda milletimiz için hayırlı şeyler oldu!..  

Osmanlı'nın çöküşünü uzun yıllar boyunca sindire sindire hazırlayan bu yönetim ve eğitim sistemi değil miydi.. Okumayan, yorumlamayan, sorgulamayan, üretmeyen, sadece biat eden dindar bir nesil ! Bu nedenle bu tür dernek ve vakıflar tamamen kapatılmalı. Okullarımız 'İmam' olarak değil, modern bilimin, teknolojinin temel alındığı eğitim sistemleriyle donatılmalı. Aileler çocuklarını buna benzer vakıflara, derneklere, yurtlara kurban vermemeli, Devlet yasalarıyla bunun önüne geçmeli ve vatandaşını bu kurumların kurbanı olmaktan kurtarmalı..

Bugün hükümetimizin neredeyse bütün yöneticileri Avrupa'nın ve Amerika'nın en iyi üniversitelerinden mezun olmuş, ve kendi çocuklarını da Amerika ve Avrupa'da okutuyorlar.

Eee!!! halkın çocuğunun, senin çocuğundan ne eksiği var be kardeşim. Türkiye'deki eğitimi 'İmam' yap, biat etsin elin yabancısına!

Kapatın kardeşim Furkan'ını, Ensar'ını, Sülaymancısını, Menzilcisini dıdı sını mıdı sını... KAPATIN...